08-03-2015, Saat: 16:26
Merhaba arkadaşlar, dgsli.org üyesiyim ve facebook sayfasını ilk açıldığından beridir takip ediyorum. Bizlere karşılıksız bir şekilde yardım eden bu iyi yürekli insanlara teşekkür ediyorum ve sizlere kendi başarı hikayemi anlatmak istiyorum.
Lise yıllarım sadece okula gitmek ile geçti. Ne hatırlıyorsunuz derseniz, ders namına pek bir şey yaptığımı hatırlamıyorum. Lise 1’de Ankara’da yapılan seviye tespit sınavında yakaladığım başarıyı diğer senelerde sürdüremedim. Belki dersler ordu belkide ben çalışmadım. Geçmişte kaldı ama inanın sonrası için çok çabaladım.
Liseden mezun olduğumda kafamda hep bilgisayar mühendisliği yada inşat mühendisliği vardı. İkisi birbirine yakın değil biliyorum ama ikisine de ilgim vardı. Öss sınavına girdiğim ilk senede istediğim yerlerin çok uzağında kaldım. Ve şansımı diğer sene denemeye karar verdim. Dershane maratonun sonunda yine sonuç geçen seneye benzerdi. Bir tercih yapmak zorundaydım. Ya ziraat, jeoloji müh. gibi bölümleri tercih edecek yada 2 yıllık bir bölüm seçerek hem geniş iş imkanına hemde dgs seçeneğini kullanacaktım. Bilirsiniz pek çok insan 2 yıllık kötüdür şöyledir böyledir diye sırf 4 yıllık bir fakülte okuyayım da ne olursa olsun mantığıyla düşünmektedir. Ben öyle düşünmedim ve Sdü inşaat bölümünü tercih ettim.
2 sene içerisinde derslerime gereken önemi verdim. Ve okuduğum bölümden keyif almaya başladım. Okul puanının öneminin farkındaydım ve buna göre derslere çok çalıştım. Mezun olduğumda 3,15 ortalama yapmıştım ve şimdi dgs’ye girmeye hazırdım. Şunu itiraf etmeliyim ki okul derslerine daha yoğunluk verdiğim için sınava fazla hazırlanma fırsatım olmadı. Belki ikisine de zaman ayırmam lazımdı fakat yapamadım.
Sınava girdim ve sınavdan çıktığımda acayip mutluydum. Çünkü tüm soruları neredeyse yanıtlamıştım. Matematikte çözdüğüm her sorunun cevabı şıklarda vardı. Türkçede ise zaten iyiydim.Soruların cevaplarına bakmak istemedim. Direk sonuçları bekledim. Sonuçlar açıklandığında mat 58 doğru 22 yanlış Türkçe’de 75 doğru vardı. Matematikte bu kadar yanlış yapacağımı tahmin etmiyordum. Nerdeyse ösym’nin tüm tuzaklarına düşmüştüm. Moral bozukluğu ve hayal kırıklığını üstümden atmam gerekiyordu. Bu saatten sonra ya işe girip çalışacaktım yada tekrar hazırlanacaktım. Ama dediğim gibi benim tek hedefim inşaat mühendisliğiydi ben 2 yıllığı sırf o nedenle seçmiştim. Ve ailemin desteğiyle bir sene daha hazırlandım. O senede sınav pratiğim olsun diye Lys’ye de girmiştim.
DGS’ye hazırlanma aşamasında dgsli.org sayfasında çözemediğim soruları paylaşıyor diğer arkadaşlarla fikir alışverişi yapıyorduk. Düzenli olarak soru çözmeye çalışıyordum. Bir vakit sonra soruları yavaş çözdüğümü fark ettim. dgsli.org sitesinin facebook sayfasında da hep bir yazı paylaşılıyordu o zaman;
” Zamana karşı yarıştığınızı unutmayın, sorularınızı süre tutarak çözün”
Evet, doğrusu buydu. Soruları rahat rahat çizebiliyordum, fakat zaman kısıtlı olunca basit soruları bile göremeden sınav bitiyordu. Bende bundan sonra sürekli zaman tutarak sorularımı çözmeye başladım.
Umutsuzluğa kapıldığım zamanlar oldu. Soru çözmekten bıktığım anlarım oldu. Çok bunaldığım zaman aklıma inşaat mühendisliğini kazandığımda ki halimi getirdim gözüme sürekli. O anın hayalini kurarak daha çok motive oldum ve ayağa kalkıp yine devam ettim. Sınav yaklaştığı dönemde günde 1 deneme çözüyordum neredeyse. Sabah 9 gibi kalkıp ufak bir kahvaltı yapıyordum. Odama geçip deneme sınavımı, cevap anahtar kağıdımı hazırlayıp 9:30 da sınavımı başlatıyordum. Tam bir gerçek sınav disiplininde sınavlarımı oluyordum. Bazen oluyor ki matematikten Türkçe’ye geçerken bırakmak istiyordum fakat yine kendime engel oluyordum.
LYS’ye girerek biraz olsun stresimi atmıştım ve sıra dgs’ye gelmişti. Sınava rahat girdim. Süreyi tam istediğim gibi ayarlayamasamda iyi geçmişti sınavım. Ama geçen seneden ders almıştım ve yine biraz temkinliydim. Sonuçlar açıklandığında 1838. olmuştum. Ve onu görünce havalara uçmuştum. Tercih döneminde mühendislik bölümler için teknik üniversitenin daha önemli olması nedeniye tercihlerimi bu yönde yaptım.
Sonuçları beklerken kafam dağılsın diye tatile İzmir’e gitmiştim 1 haftalığına. Ama aksine her gün sonuçların ne zaman açıklanacağını bekliyordum. Tatilden bile bir şey anlamamıştım. Bu arada lys açıklanmış ve harran çevre müh. kazanmıştım. Burayı tercih ederken inşaat ile çift anadal yaparım diye düşünmüştüm. Harran’ın kayıt süresi bitmek üzereydi ve bende mecbur izmirden otobüse bindim ve urfaya kayıta gidiyordum. Yolda ise sürekli açıklanmış mı diye bakıp ösym’nin hatrını soruyordum
saat tam 17 de sonuçlar açıklanmıştı ve arkadaşım bana KTÜ İnşaat Mühendisiğini kazandığımı söyleyince havalara uçtum. Muavini çağırdım durdurun otobüsü inicem dedim. Ve afyonda otogarda inip evime bilet aldım. Hayatımın dönüm noktası oldu bu benim.
Şimdi ktü inşaatta okuyorum. 3. sınıfım. Burada hazırlıktan başladım ve 5 senelik bir piyango vurdu malesef. Kazandıktan 1 ay sonra bize bunu uygulamamaları ve ders saymamaları beni etkiledi ancak yapacak bir şey yoktu. Ktü zor bir üni. ama şunu bilmelisiniz ki öğrenmeden mezun olamıyorsunuz. Mecbur öğreniyorsunuz sizde 2 yıllıkta parlak dönemim burada yok ama idare ediyoruz Eğitim kalitesi ve olanakları iyi düzeyde. Gerisi size kalmış zaten.
Size tavsiyem hayallerinizin peşinden koşun, vazgeçmeyin. Sizleri etkilemeye çalışan kötü niyetlilere karşı kulaklarınızı tıkayın. Neyi çok istiyorsanız onu yapın. Başkası için değil kendiniz için yaşayın. Allah herkesin emeğini karşılığını versin. Dgsli.org ailesine katılmaktan dolayı yönetime teşekkür ediyorum.
*Bu yazının tüm hakları Dgsli.org’a aittir. “www.dgsli.org“ biçiminde aktif bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir. Açık kaynak göstermeden yapılan alıntılar için yasal takip yapılacaktır.
Metnin orjinali: http://www.dgsli.org/otobuste-degisen-hayatim/
Lise yıllarım sadece okula gitmek ile geçti. Ne hatırlıyorsunuz derseniz, ders namına pek bir şey yaptığımı hatırlamıyorum. Lise 1’de Ankara’da yapılan seviye tespit sınavında yakaladığım başarıyı diğer senelerde sürdüremedim. Belki dersler ordu belkide ben çalışmadım. Geçmişte kaldı ama inanın sonrası için çok çabaladım.
Liseden mezun olduğumda kafamda hep bilgisayar mühendisliği yada inşat mühendisliği vardı. İkisi birbirine yakın değil biliyorum ama ikisine de ilgim vardı. Öss sınavına girdiğim ilk senede istediğim yerlerin çok uzağında kaldım. Ve şansımı diğer sene denemeye karar verdim. Dershane maratonun sonunda yine sonuç geçen seneye benzerdi. Bir tercih yapmak zorundaydım. Ya ziraat, jeoloji müh. gibi bölümleri tercih edecek yada 2 yıllık bir bölüm seçerek hem geniş iş imkanına hemde dgs seçeneğini kullanacaktım. Bilirsiniz pek çok insan 2 yıllık kötüdür şöyledir böyledir diye sırf 4 yıllık bir fakülte okuyayım da ne olursa olsun mantığıyla düşünmektedir. Ben öyle düşünmedim ve Sdü inşaat bölümünü tercih ettim.
2 sene içerisinde derslerime gereken önemi verdim. Ve okuduğum bölümden keyif almaya başladım. Okul puanının öneminin farkındaydım ve buna göre derslere çok çalıştım. Mezun olduğumda 3,15 ortalama yapmıştım ve şimdi dgs’ye girmeye hazırdım. Şunu itiraf etmeliyim ki okul derslerine daha yoğunluk verdiğim için sınava fazla hazırlanma fırsatım olmadı. Belki ikisine de zaman ayırmam lazımdı fakat yapamadım.
Sınava girdim ve sınavdan çıktığımda acayip mutluydum. Çünkü tüm soruları neredeyse yanıtlamıştım. Matematikte çözdüğüm her sorunun cevabı şıklarda vardı. Türkçede ise zaten iyiydim.Soruların cevaplarına bakmak istemedim. Direk sonuçları bekledim. Sonuçlar açıklandığında mat 58 doğru 22 yanlış Türkçe’de 75 doğru vardı. Matematikte bu kadar yanlış yapacağımı tahmin etmiyordum. Nerdeyse ösym’nin tüm tuzaklarına düşmüştüm. Moral bozukluğu ve hayal kırıklığını üstümden atmam gerekiyordu. Bu saatten sonra ya işe girip çalışacaktım yada tekrar hazırlanacaktım. Ama dediğim gibi benim tek hedefim inşaat mühendisliğiydi ben 2 yıllığı sırf o nedenle seçmiştim. Ve ailemin desteğiyle bir sene daha hazırlandım. O senede sınav pratiğim olsun diye Lys’ye de girmiştim.
DGS’ye hazırlanma aşamasında dgsli.org sayfasında çözemediğim soruları paylaşıyor diğer arkadaşlarla fikir alışverişi yapıyorduk. Düzenli olarak soru çözmeye çalışıyordum. Bir vakit sonra soruları yavaş çözdüğümü fark ettim. dgsli.org sitesinin facebook sayfasında da hep bir yazı paylaşılıyordu o zaman;
” Zamana karşı yarıştığınızı unutmayın, sorularınızı süre tutarak çözün”
Evet, doğrusu buydu. Soruları rahat rahat çizebiliyordum, fakat zaman kısıtlı olunca basit soruları bile göremeden sınav bitiyordu. Bende bundan sonra sürekli zaman tutarak sorularımı çözmeye başladım.
Umutsuzluğa kapıldığım zamanlar oldu. Soru çözmekten bıktığım anlarım oldu. Çok bunaldığım zaman aklıma inşaat mühendisliğini kazandığımda ki halimi getirdim gözüme sürekli. O anın hayalini kurarak daha çok motive oldum ve ayağa kalkıp yine devam ettim. Sınav yaklaştığı dönemde günde 1 deneme çözüyordum neredeyse. Sabah 9 gibi kalkıp ufak bir kahvaltı yapıyordum. Odama geçip deneme sınavımı, cevap anahtar kağıdımı hazırlayıp 9:30 da sınavımı başlatıyordum. Tam bir gerçek sınav disiplininde sınavlarımı oluyordum. Bazen oluyor ki matematikten Türkçe’ye geçerken bırakmak istiyordum fakat yine kendime engel oluyordum.
LYS’ye girerek biraz olsun stresimi atmıştım ve sıra dgs’ye gelmişti. Sınava rahat girdim. Süreyi tam istediğim gibi ayarlayamasamda iyi geçmişti sınavım. Ama geçen seneden ders almıştım ve yine biraz temkinliydim. Sonuçlar açıklandığında 1838. olmuştum. Ve onu görünce havalara uçmuştum. Tercih döneminde mühendislik bölümler için teknik üniversitenin daha önemli olması nedeniye tercihlerimi bu yönde yaptım.
Sonuçları beklerken kafam dağılsın diye tatile İzmir’e gitmiştim 1 haftalığına. Ama aksine her gün sonuçların ne zaman açıklanacağını bekliyordum. Tatilden bile bir şey anlamamıştım. Bu arada lys açıklanmış ve harran çevre müh. kazanmıştım. Burayı tercih ederken inşaat ile çift anadal yaparım diye düşünmüştüm. Harran’ın kayıt süresi bitmek üzereydi ve bende mecbur izmirden otobüse bindim ve urfaya kayıta gidiyordum. Yolda ise sürekli açıklanmış mı diye bakıp ösym’nin hatrını soruyordum
saat tam 17 de sonuçlar açıklanmıştı ve arkadaşım bana KTÜ İnşaat Mühendisiğini kazandığımı söyleyince havalara uçtum. Muavini çağırdım durdurun otobüsü inicem dedim. Ve afyonda otogarda inip evime bilet aldım. Hayatımın dönüm noktası oldu bu benim.Şimdi ktü inşaatta okuyorum. 3. sınıfım. Burada hazırlıktan başladım ve 5 senelik bir piyango vurdu malesef. Kazandıktan 1 ay sonra bize bunu uygulamamaları ve ders saymamaları beni etkiledi ancak yapacak bir şey yoktu. Ktü zor bir üni. ama şunu bilmelisiniz ki öğrenmeden mezun olamıyorsunuz. Mecbur öğreniyorsunuz sizde
2 yıllıkta parlak dönemim burada yok ama idare ediyoruz Eğitim kalitesi ve olanakları iyi düzeyde. Gerisi size kalmış zaten.Size tavsiyem hayallerinizin peşinden koşun, vazgeçmeyin. Sizleri etkilemeye çalışan kötü niyetlilere karşı kulaklarınızı tıkayın. Neyi çok istiyorsanız onu yapın. Başkası için değil kendiniz için yaşayın. Allah herkesin emeğini karşılığını versin. Dgsli.org ailesine katılmaktan dolayı yönetime teşekkür ediyorum.
*Bu yazının tüm hakları Dgsli.org’a aittir. “www.dgsli.org“ biçiminde aktif bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir. Açık kaynak göstermeden yapılan alıntılar için yasal takip yapılacaktır.
Metnin orjinali: http://www.dgsli.org/otobuste-degisen-hayatim/